28 Şubat 2013 Perşembe

T-shirtlerimiz Geldi!!!













:)))


Çok güzel yapmış rolü yapıyoruz!!!!!!



Şapkaları denerken!!!............



Çok ciddi çalışıyoruz!!! 



Sude'nin görevi tamamladık coşkusu!!!



Saçlarımı uzatsam mı acaba?


Müzik ruhun gıdasıdır






Beslenme zamanı










Proje sunumu hazırlıkları

Masa örtümüzü süslüyoruz!!!!




Röportajdayız!!!!




Huzurevi sakinleri ve görevlileriyle güzel bir fotoğraf!




Yusuf Dede ile sıcak bir sohbet...
















Çin Daması etkinliği için hazırlanıyoruz


Turnuvada tüm arkadaşları Çin daması oynamaya bekliyoruz!... 
En az taş bırakanlara süpriz hediyemiz var :)


Boyarken...





Sude'nin müthiş pozu!





Üstümüze sürülebilir korkusuyla boya yapıyoruz!!!





Ağaçlara bayılıyoruz!





Çok eğleniyoruz!






17 Şubat 2013 Pazar

Takımızın yaşlı-genç halleri

Ege Dede
Emir  Dede
Tibet Dede

Bahar  Nine

Nehir Nine

Sude Nine
Takım koçumuz Emine Nine

Danışmanımız Mahmut Dede








Ortalama Yaşam Süresi


Araştırmalara göre ülkemizde ortalama yaşam süresi 73,7 yıl.

Dünya Sağlık Örgütü, 1963 yılında yaşlanmayı kronolojik olarak ele almış ve 3 safhaya ayırmış. 
Buna göre;
49-50 yaş arasındaysanız orta yaşlı,
60-74 arasındaysanız yaşlı,
75 yaş ve üzerindeyseniz ileri yaşlı olarak kabul ediliyorsunuz.






Türkiye’de Huzurevleri

18.06.2012 tarihi itibariyle Türkiye’de;

  Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne ait 106 huzurevi bulunuyor. Kapasite 11.678.
  Dernek ve vakıflara ait 34 huzurevi bulunuyor. Kapasite 2.820.
  Azınlıklara ait 7 huzurevi bulunuyor. Kapasite 961.
  Diğer bakanlıklara bağlı 2 huzurevi bulunuyor. Kapasite 566.
  Belediyelere ait 20 huzurevi bulunuyor. Kapasite 2.013.
  123 tane de özel huzurevi bulunuyor.Kapasitesi 6.023.  





Dünya Alzheimer günü

21 Eylül  Dünya Alzheimer günü

Yaşlılığa Hazır mısınız?


Gençken her şey güzel, sağlıklıyız, işimizi kendimiz görebiliyoruz ama yaşlanınca ne halde olacağız bilmiyoruz. Eskiden aile büyüklerine evde bakılırdı ama artık iş hayatı buna müsaade etmiyor. Bu nedenle de huzurevlerine olan talep hızla artıyor. Yaşam süresinin uzamasıyla yaşlılık dönemi daha da uzayacak ve bakım ihtiyacı çok daha artacak.

 Yıllar içinde her şeyde olduğu gibi aile yapısında da değişiklikler oldu. Eskiden daha büyük evlerde kalabalık bir şekilde yaşayan aileler şimdi apartman dairelerinde çekirdek aile olarak yaşıyor. Kadınlar da artık evde oturmuyor. İş hayatına atılıyor ve aktif olarak yol alıyorlar. Durum böyle olunca evde kalıp aile büyüklerine bakacak birini bulmakta sorun yaşanıyor.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Alzheimer Hakkında Videolar



Alzheimer nedir?
http://www.youtube.com/watch?v=-c4ogTT2lgY

Alzheimer Hastaları ve Yakınları:
http://www.youtube.com/watch?NR=1&feature=endscreen&v=YKVZYPrJirE

Alzheimer Derneği videosu
http://www.youtube.com/watch?v=5wuYbwX_RAo

5 Şubat 2013 Salı

Her 4 Saniyede Bir Demans Hastası Teşhis Ediliyor



Resim: Yaşlı bir adam.
Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Emre, “Şu anda dünyada 38 milyon Alzheimer hasta sayısının, 2030'da iki katına çıkacağı, 2050'de üç katına çıkıp, 115 milyon kişinin Alzheimer hastası olacağı düşünülüyor” dedi.
Emre, Pfizer'in destek verdiği “Alzheimer Hastalığı: Doğrular, Yanlışlar, Gerçekler ve Hurafeler” konulu basın toplantısında, Alzheimer hastalığının toplum tarafından “bunama”, tıp dilinde “demans” olarak bilindiğini belirterek, bu hastalığın, kendine özgü sık unutkanlıkla başladığını kaydetti.
Alzheimer hastalığının yavaş yavaş işlevleri etkilediğini ifade eden Emre, şöyle devam etti: “Bu hastalığın, yön bulabilmede zorluk, kişilik değişiklikleri, günlük yaşam aktivitelerinden kopulması gibi belirtileri bulunuyor. Dünya Alzheimer Federasyonu'na göre, dünyada 38 milyon hasta olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de tahmin edilen 350 ile 400 bin hasta olduğudur. İnsanların yaşam beklentisi uzadıkça, yaşlı insan sayısı arttıkça, Alzheimer hastalarının sıklığı da artıyor. Şu anda dünyada 38 milyon Alzheimer hasta sayısının, 2030'da iki katına çıkacağı, 2050'de üç katına çıkıp, 115 milyon kişinin Alzheimer hastası olacağı düşünülüyor. 2010'da dünya toplam Alzheimer popülasyonuna 7,5 milyon civarında insanın katıldığı düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre, dünyada her 4 saniyede bir yeni hasta teşhis ediliyor.”
“Hastalığın Kriterleri Yenilendi”
Emre, hastalığın tanısıyla ilgili kriterlerin 30 sene sonra yenilendiğini aktararak, “Hastalığın daha erken tanınmasını sağlayan tanı kriterleri yayınlandı. Geçen sene ilk olarak ABD'de Alzheimer hastalığının daha erken tanısını mümkün kılacak bir yöntemin ruhsatı alınıp kullanımına başlandı” dedi.
Ailevi Alzheimer hastalığının değişik gen mutasyonlarıyla geçtiğini belirten Emre, “Bazı genlerde aşağı yukarı aynı yaşlarda başlangıcını yapıyor. Hastalığın varsayılan süresinden 25 yıl öncesinden inceleme yapılmaya başlanıyor. Beyinde amiloid birikimi, sinir hücrelerinin işlevlerinin bozulma işaretleri ve beyin atrofisi 15 yıl öncesinde bozulmaya başlıyor. Beyin metabolizmasında azalma ve hafif bellek bozukluğu 10 yıl öncesinden başlıyor” diye konuştu.
Emre, İzlanda'da 1800 kişiyle yapılan bir araştırmada, Alzheimer riskini azaltan bir gen mutasyonu bulunduğunu ve bu mutasyonun amiloid oluşumunu yüzde 40 azalttığını söyledi.
Alzheimer Hurafeleri
Alzheimer ile ilgili bazı hurafeler olduğunu anlatan Emre, “Bazı hurafeler var. 4-5 sene önce havuç suyu modaydı. 2-3 sene önce köri ve hindistan cevizi yağı moda oldu. Bunların etkili olup olmadığını kimse cevaplayamaz. Bunların güvenli olduğu gösterilmeden hastaların kullanması doğru olmaz. Kök hücre, Alzheimer hastalığında etkinliği gösterilmiş bir şey değil” şeklinde konuştu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ihtisas bakım evlerine ilişkin kararının önemli olduğunu belirten Emre, Bakanlığın bu kararının desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Emre, bunamanın hiçbir yaşta normal olmadığını ifade ederek, “Hastalıkla nasıl başa çıkılabileceğini vurgulamak için önce tanıtmak gerekiyor. Alzheimer'ı önlemek için mucizevi bir şey yok. Bedensel aktivite çok önemli. Günde yarım saat yürüyün. Sosyalleşmek önemli, hayatın içinde kalın. Beslenme tarzı, Akdeniz usulü beslenme, insanı hastalıktan belli ölçüde koruyor” diye konuştu.
“Beynin Yeni Şeylerle Karşılaşması Lazım”
Dernek Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu da bu hastalığı önlemek mümkün olmasa da geciktirilebileceğini ifade ederek, “Yaşlı bir insan güzel yürüyebiliyorsa demans olma riski çok düşük. Yaşlılara yürüyüş egzersizlerinin yaptırılması demans riskini azaltıyor. Alzheimer hastalığı bir aile hastalığı. Ailelere yardım etmek çok önemli. Ailelerin tek zorluğu hastadan kaynaklanmıyor, toplumun da getirdiği bir yük var. 'Bunak' kelimesi hastalık değil, hakaret kabul ediliyor. Beynin yeni şeylerle karşılaşması lazım. Yeni insanlarla tanışmak, yeni bir şeyler öğrenmek, dans etmek iyi gelebilir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, dernek tarafından hasta bakıcı Kezban Çetinkaya'ya “Şefkat Ödülü” verildi.

QR Code Nedir? Nasıl Kullanılır?

QR Code Nedir? Nasıl Kullanılır?

Matrix code teknolojisinden QR Code iki boyutlu bir barkod teknolojisidir. Bir Japon firması olan Denso-Wave tarafından geliştirildi.İlk defa 1994 yılında duyurulan QR Code iki boyutlu (2D) barkodların en popüler olanı.QR 'quick response' kelimelerinin baş harflerinden geliyor.'Hızlı yanıt' olarak türkçeye çevirmek mümkün. Qr Code'u geliştirilken öncelikle tarayıcılar tarafından kolay okunabilir olması amaçlanmakta. 

Tarayıcıların kodu çözmesi bir kaç saniyeden fazla sürmüyor.Her türlü üründe kullanıldığı gibi özellikle basılı yayınlardada sıkça kullanımına rastlamak mümkün.Mesela dergiler okuyucularına internet içeriklerine ulaşmasını Qr Code olarak verdikleri Url'ler veya şifrelerle sağlıyor.Bunun yanısıra kartvizitlerden, müzelere çok değişik kullanım alanınlarına rastlamak mümkün. 

'Japon standart kodu JIS X 0510' ve 'ISO kodu ISO/IEC18004' olmak üzere 2 standarda sahip olan QR kodu yapısının: 

Nümerik en fazla 7.089 karakter Alfanümerik en fazla 4.296 karakter İkilik sistem (8 Bit) olarak en fazla 2.953 Byte Kanji/Kana olarak en fazla 1.817 karakter kapasitesi vardır. 

Önceden oluşturulmuş QR kodları sonrasında onu okuyabilen okuyucular veya cihazlar aracılığı ile bir (interaktif) yazıya ya da linke dönüştürülecektir. 

Kendi QR kodlarınızı oluşturarak her şeyi daha interaktif hale getirebilirsiniz. Kart vizitinize koyarak ürünlerinizi ve servislerinizi tanıtabileceğiniz gibi CD ve kitaplarınızı sınıflandırmada kullanabilir, dergi, gazete, afiş, broşür gibi fiziksel ilanların üzerinde gittikçe daha fazla yer alan mobil barkodları internet ortamında takip etmek ve paylaşmak için gelişmiş hizmetler sunan interaktif bir servistir. Bu sayede birçok görsel ilan ile doğrudan bilgiye ve eğlenceye erişebilir, sevdiklerinizi saklayabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. 
Kaynak: 
http://www.teknofikir.com.tr/teknofikir_blog/323-QR_Code_Nedir_Nasil_Kullanilir.html

Takım logomuz'un hikayesi

Takımımıza bir isim bulmamız ve logomuzu tasarlamamız gerekiyordu. Çalışmaları yaparken bir taraftan da hep isim düşünüyorduk. Bir çalışma sırasında Nehir yaz tatilinde Oldies Goldies adıyla yapılan bir etkinlikten bahsetti. "Yaşlılarımız Kıymetlilerimiz" anlamında Oldies Goldies adına  ne dersiniz dedi? Hepimiz çok beğendik.
Sıra artık logomuzda idi. Herkes bir şeyler yapmaya başladı. Kağıt, kalem, bilgisayar her yerde logolar vardı... Takım koçumuz bir çalışma sonrasında bize tahtaya yazılmış bir logonun fotoğrafının gösterip  hangimizin çizdiğini sordu? Çok beğendik ama biz çizmemiştik. Aramızda sadece Sude yoktu. Ya o çizmişti ya da robotik atölyemize gelen bir ziyaretçimiz:) Sude'yi bulup ona gösterdik. Evet ben çizdim Logo denemesi yaptım neden? Yaşasın logumuz takımımızın ürünüymüş...


Şimdi bu tasarımı bilgisayarda hazırlayıp t-shirt ve broşürlerimizde kullanma zamanıydı. Logoyu bilgisayarda hazırlama işi için Nehir gönüllü. 3 Boyutlu hazırlayacak.

Peki ya rengimiz? Denemeler zamanı...Araştırmalarımızda konumuz Alzheimer için dünyada Mor rengin kullanıldığını gördük. Tabii biz de logomuzu hemen mor yaptık :))



23 Ocak 2013 Çarşamba

Yaşlılık

Yaşlılar ama hala mutlular :)

http://yeniumutlar.kadikoy.bel.tr/txtContent.aspx?pageName=yaslilik_ve_olum.html

http://www.cerezforum.com




Yaşlılık Evresi

Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir. Hayatın ilk yarısındaki herkes işlemenin ön tarafını görür. İkinci yarısında ise tersini. İkincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir. Çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar.






Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur. Yaşlılıktan bakınca çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığımızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelir. Aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız.
Hayatının son dönemindeki hiçbir insan, samimiyse ve bütün melekeleri yerindeyse, her şeyi yeniden yaşamak istemez. Bunu yapmaktansa tamamen yok olmayı tercih eder.
Dünyada birçok ülkede yaşlı nüfusun çoğalması giderek hızlanmıştır. İki bin yılında 60 yaşın üstündeki insan sayısı altı yüz milyona ulaşmıştır. Türkiye genç bir nüfusa sahip olmasına rağmen yaşlı nüfusu da hızla artmaktadır. Türkiye´de toplam 3,5 milyon yaşlı insan vardır. Çalışmalar, 2025 yılında ülke nüfusunun %9.7´sinin 65 yaş ve yukarısında olacağını göstermektedir. Yaşlı sayısının hızla artmasına rağmen Türkiye´de hali hazırda 127 huzu revinde 11258 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Yani huzur evleri artan ihtiyacı karşılayamamaktadır. Bu nedenle yakınlarıyla oturamayan yaşlılar kendi evlerinde, yalnız yaşamlarını sürdürmek durumundadırlar.
Dünya Sağlık Teşkilatı'nın 1963 yılında yaşlıların sağlık sorunları konusunda düzenlediği seminerde yaşlanma kronolojik olarak üçe ayrılmıştır (Hobson, 1970):
  • Orta yaşlılar (45-59 yaş)
  • Yaşlılar (60-74 yaş)
  • İleri Yaşlılar (75 + yaş)
Yaşlılık dönemi 65 yaş ve üzeri olarak kabul edilir.
http://yeniumutlar.kadikoy.bel.tr/txtContent.aspx?pageName=yaslilik_ve_olum.html 
http://cumhuriyet.com.tr/?hn=281586

16 Ocak 2013 Çarşamba

Araştırma Yapmak İçin Huzurevini Ziyaret Ettik

İlk önce bir huzur evini gezip yaşlılık hakkında bilgi toplamamız gerekmekteydi ve  biz de bir huzur evini ziyaret ettik.

Oruç Bey bu huzur evinin sahibi bu yüzden biz de yaşlılık hakkında Oruç Bey'den bilgi toplamaktayız.

Oldies Goldies grubu olarak huzur evinin önünde fotoğraf çektirnekteyiz.

Bilgi topluyoruz.


Ege ve Nehir arkadaşlarımız Oruç Bey'den edindiğimiz bilgileri yazıyoruz ve bu edindiğimiz bilgileri projemizde kullanmak istiyoruz.

Huzur evine girdik ve buradaki yaşlılarla birlikte fotoğraf çektiriyoruz.

Yaşlıları tanımak için onlarla konuşuyoruz.
Onlar  için keman ve gitar çaldık.

Bütün huzur evi sakinleriyle görüşüyoruz.

Huzur evinde yaşlılar için bir kafe var. Biz kafede oturup takım arkadaşımız Yusuf Dede ile konuşuyoruz.

Kafeden sorumlu kişi bizimle birlikte konuşmakta.

Yaptığımız röportaj kağıtlarındaki soruları Yusuf Dede ile paylaşıyoruz.

Yusuf Dede'nin söylediklerini not tutuyoruz. Bu notlar projemiz için yarayacağına inanıyoruz.

Takım arkadaşımız Yusuf Dede ile fotoğraf çekiyoruz.

Yusuf Dede ve biz...

İşte takım arkadaşımız!!!

Oldies Goldies işte şimdi tam bir grup oldu:)

Emir ve Yusuf Dede tokalaşıyor.

Oldies Goldies grubu Yusuf  Dede'yi çok sevdi açıkçası...
Hem tatlı, hem eğlenceli! Başka kimseye benzemez bu takım arkadaşı!!!

Bütün Oldies Goldies grubu ve kafe görevlisinin fotoğrafı


Huzur evi sakini Kemal Amca ve Oldies Goldies grubu

Oldies Goldies grubu huzur evinde...


Sude röportaj kağıtlarını arkadaşlarımıza dağıttı.

Hep birlikte tuttuğumuz notları okuyoruz.

Tibet ve Emir çok yorulmuşa benziyorar. Her halde kızlar kadar dayanıklı değiller.

Huzur evi çalışanları ve bütün Oldies Goldies grubu hep beraber...

Huzur evi sakini ile bir fotoğraf...

Yusuf Dede çok mutlu görünüyor.



Huzur evi sakinleri ile röportaj yaparken...